25 Aralık 2009

Bir intihal tipolojisi

Bir süredir Sabancı Üniversitesi'nde çalışan tarihçi Y. Hakan Erdem'in Tarih-Lenk: Kusursuz Yazarlar, Kâğıttan Metinler (Doğan Kitap, 2008) adlı kitabıyla meşgûldüm. Daha çok romanlarıyla tanınan yazar bu incelemesinde, anlı şanlı tarihçilerin eserlerinde yaptıkları fahiş hataların ve giriştikleri cinliklerin bir çetelesini tutuyor. Eski yazı metinleri yanlış okuyarak çamlar devirenleri mi istersiniz, dilini sadeleştirme bahanesiyle kırpıp yıldız yapanları mı istersiniz; öğrencisi yerindeki adamdan çalan, çırpan hocasını mı ararsınız, hatta düzmece kaynaklar yaratanlara mı bakarsınız, maşallah hepsi var. (Hani itin götüne de sokulmuşlar haklı olarak ama özellikle mim koyup şu andaki durumlarına baktığım kişilerin hemen hiçbirisi, kitabın yayımının ardından statüsünden olmamış. Normalde insan içine çıkamayacak duruma gelmeleri gerekir.)
Kitabın özel olarak intihalleri ele alan bölümünün girişinde, yazar "ülkemiz düşün hayatında tercih edilen" intihal tekniklerinin bir tipolojisini sunmuş; çok da hoş bir üslupla. Ne kadar fazla sayıda kişi farkında olursa o kadar hayırlı olacak bu listeyi buraya koymak istedim. Liste, 235. ile 237. sayfaları arasında uzanıyor; kitabın tamamını da naçizane tavsiye ederim elbette:
1. Başkasının yazdıklarını referans vermeden kelime kelime aynen almak. Kolay. Kaynağınızı açın, oradan baka baka yazın. Aman dikkat edin, virgül bile atlamayın. Adamın orijinal dil yanlışlarım bile alın. Bir tür kopya çekmek veya istinsah etmek gibi bir şey. Basil ama akıllıca bir yöntemdir. Tabii, yakalanmazsanız. Buna "kürekle çalma" diyelim.

2. Bir kaynakta yazılanı cümle cümle, hatta paragraf paragraf aynen almak, "tırnak" içine koymamak fakat bir dipnotla durumu geçiştirmeye çalışmak. Anlamı şudur; "bilgiyi şu referans verdiğim yerden aldım, buyurun gidin kontrol edin, ama kelimeler kavramlar benimdir." Kaynağını açıkladığı için kibarca, her an o kaynağa gidilme kapısı açık olduğu için de cesurca bir girişimdir, enselenme olasılığı az da olsa vardır. Buna "Arşen Lüpen" yöntemi diyelim. İlginç olan bunun ülkemizde pek intihalden sayılmamasıdır!

3. Başkasının yazdığını alırken özetlemek, kelimelerini değiştirmek, eşanlamlı veya biraz değişik fakat kendi kelimelerinizi kullanarak yazmak ve hiç referans vermemek. Bunun anlamı, "Burada ne görüyorsanız ya İstanbul’un fetih tarihi kadar ortak bilgidir, referansa gerek yok, ya da benim mamulâtımdır" demek olur. Tabii ki "paraphrase" etme hakkımız var. Ama anlamca alıp, içindeki bilgiyi alıp sahibine referans vermemek olmaz. Dil kullanım yetenekleri gelişmiş ustaların tercih ettiği bir yöntemdir. Ara ki orijinal kaynağı bulasın. Buna "Sülün Osman" veya "söğüş" yöntemi diyelim.

4. Birden fazla kaynağı harfiyen veya özetleme yoluyla tırtıklamak, bunları "tırnak" içine koymamak veya gereği gibi referanslandırmamak, fakat paragrafın en sonundaki cümleye en son kullandığınız kaynağı işaret eder bir dipnot düşmek. Okuyanlar, paragraftaki bütün bilginin o tek kaynaktan geldiğini ve "düzgünce" referans verildiğini sanacaktır. Masumane görüntüsüne karşı ustacadır. "Bir koy üç al" yöntemi diyelim.

5. Metni veya içindeki bilgiyi birinden alıp referansı "filandan aktaran" demeksizin başka bir yazara bilim adamına vermek. Tuhaftır. "Niye ki?" denebilir. Ama var böyle bir şey. İki ayrı nedenden kaynaklanıyor olabilir. O "filan" kaynağı zaten cıcığını çıkarıncaya kadar kullanmışsınızdır, birkaç kez onu aradan çıkarıp başka kaynaklan zikretmek fena bir fikir gibi gelmez size. Daha çok sayıda kaynağı görmüş gibi yapmak, şahsen görmediğiniz kaynaklan ekleyerek kaynak zenginleştirmek istersiniz, bu çocukçadır. Hevesli öğrencilerin yaptığı çok olur. Asıl sömürülen kaynağın gereğinden çok dikkat çekmesini önlemek, şaşırtmaca vermek de bir çıkış noktasıdır. Bu usta işidir. Burada bununla ilgileneceğiz. "Perdeleme" diyelim.

6. Bilgiyi veya veriyi birincil kaynaklardan edinmiş gibi yapıp, bunları ilk kez araştıran, bulan ve kullananı saklamak, zikretmemek, hiç referans vermemek. Kolaydır. Arşivlerin abidik gubidik kısaltmalarına doğrudan gönderme yapılmasından ibarettir. "Niye ki" dedirtmeyecek kadar yararlıdır. Tarih gibi birincil malzemenin değil kullanılmasına "keşfine" bile prim veren bir disiplinde "hava basmanıza" yarar. Yukarıdaki 5 numaraya yöntem açısından benzer, ama derece açısından kabil-i kıyas değildir. Orada nihayetinde Ali'nin külahını Veliye giydiriyorsunuz, burada külahı kafanıza geçirmek ne kelime, "kumaşını ben dokudum" diyorsunuz, "ilk günah" yöntemi diyelim.

7. Başkasının asil metnini parçalamak, cümlelerin, paragrafların yerini değiştirmek, aralara kendi sözcüklerinizi, cümlelerinizi, paragraflarınızı kullanarak kendi orijinal araştırmanızdan parçalar serpiştirmek ve tabii ki referans vermemek. Meşru ile nameşru, siyah ile beyaz aynı anda, aynı yerde, yan yana, koyun koyuna birlikle bulunduğu için buna da Ying Yang" yöntemi diyelim. Yurtdışında "mozaik" dedikleri tür budur işte. Üstatlık ister.

8. Yazdığınızı söylediğiniz metni sizin adınıza başkası yazıyor. Metin kısmen veya tamamen bir başkasının. Birinci yönteme benziyor gibi ama burada "asıl yazar"ın şu veya bu nedenle sizinle işbirliği yapması, durumdan haberdar olması epey bir farklılık yaratıyor. Daha çok tembel öğrenci işidir. Ülkemizde ve dünyada epeyce bir piyasası vardır. "İhale" yöntemi diyelim. Üstelik de unutmayalım ki bu yöntem diğerleriyle çakışabilir veya iç içe geçebilir de. Metin sizin olmadığı gibi sizin için hazırlayanın da olmayabilir. Siz birilerini kandırmaya soyunmuşken başkası sizi niçin avlamasın?

9. Bir de yukarıdakilerin hiçbirine benzemeyen bir intihal (!) çeşidi daha var. Oldukça karmaşık bir süreç. Önce asıl metni muhayyilenizde yaratıyorsunuz sonra tırnak işaretleri içinde veriyorsunuz ve tabii ki referansınız yok! Aslında kendinizden çalıyorsunuz, olmayan karakterlere atfediyorsunuz. Buna da "Thucydides yöntemi" diyelim. Zararsızdır.
Umarım birilerine bir yardımı dokunur. Umarım zalım Tarih-Lenk'lerin aymazlıkları da Hakan Erdem'in usancını taşırmaz da böyle güzel katkılarından mahrum kalmayız ileride.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails