Çaykovski üzerine internette bulunabilecek en geniş kapsamlı kaynak olan tchaikovsky-research.net'teki eser başlığından biraz olayın hikâyesine bakalım. Dönemin klişesi büyük şehir sergi ve fuarlarının Moskova'da 1881'de yapılması düşünüleni için, Çaykovski'nin bir nevi himayedarı olan Nikolay Rubinştayn, besteciye bir eser sipariş ediyor. Çaykovski'ye birini seçmesi için önerilen formatlar, sergi açılışı uvertürü, Çar İkinci Aleksandr'ın tahta çıkışının 25. yıldönümü için bir uvertür, ya da Kurtarıcı İsa Katedrali'nin açılışı onuruna bir kantat. Çaykovski ilk başta bu olayların hiçbirisine ilgi veya sevgi duymadığını ve bu yüzden ilhamsız kalacağını düşünse de yine de öneriyi reddedemiyor ve işe girişiyor. Baştaki soğukluk aslında besteleme sürecinde de bir türlü sempatiye çevrilemiyor ve Çaykovski patronu Nadejda von Meck'e yazdığı mektuplarda da belirttiği gibi sanatsal bakımdan düşük kalitede bulduğu bu gürültülü eseri, çok da zevk almadan bitiriyor. 1881 sergisi, muhtemelen Çar'ın suikast sonucu ölmesi yüzünden bir sene erteleniyor ve eser sergilenmesi bir sene kadar gecikiyor ve 1882'de sergi kapsamında uvertür ilk defa çalınıyor.
Eser, çellolar tarafından sunulan geleneksel bir kilise duası ile başlıyor: Spasi gospodi lyudi tvoya adlı bu dua, Eski Ahitten alıntı; "Kullarını kurtar, ya Rab!" diye başlıyor. Çaykovski bu duayı çellolara vermişse de, 1960'larda bir koro partisinin esere eklendiği versiyonlar da peydah olmuş. Duaya iki değişik anlamın atfedildiğine şahit oldum: birinci yoruma göre, çarlık Rusya'sının bir geleneğine atıfta bulunuluyor: savaşın bütün ülkedeki kiliselerde düzenlenen ayinlerle ilan edilmesi. Öte yandan, duayı savaşa hazırlanan askerlerin kendi aralarında mırıldandıkları yorumunu yapan bir arkadaş da mevcut. Dua, yüksek tempolu bir koşuşturmacaya bağlanıyor. Yüksek tempolu, hızlı dinamik değişikliklerin görüldüğü yaratıcı bir tablo sürmekteyken, kısa bir süre sonra Fransızların ilerleyişi baskın çıkmaya başlıyor. Çaykovski bu ilerlemeyi, Fransızların ulusal marşı olan La Marseillaise'i kullanarak veriyor. Maşın sunulmasını takiben Fransızlar savaşta iyice sazı ellerine alıyorlar. Orkestra yine başdöndüren bir hızla ilerleyen orduyu resmederken pirinç üflemeliler arada kendilerini marşı 'geveler' halde göstererek ordunun kimliğini vurguluyorlar. Fransızların ilerleyişinin bu ayrıntılı tasvirini, Çaykovski'nin senfonilerinde de gayet ustalıklarla örülmüş örneklerini sunduğu hayalci, bulutların üzerinde dolanan ufak bir epizot izliyor. Hemen ardından flüt aracılığıyla bu kısım bir Rus halk ezgisine (U varot varot --- Çaykovski bu şarkıyı solo piyano için düzenlediği 50 Halk Şarkısı setinde de kullanır) bağlandığına göre, Moskova düşmüş, taşrada ordu yaralarını sarmakla meşgûl. Çaykovski iki sahneyi sırayla izlemeye devam ediyor. Bir tarafta hırçın Marseillaise çeşitlemerini duymaya devam ediyoruz, öbür tarafta da Ruslar yeniden hazırlanıyor. Daha sonra iki ordu yeniden bir araya geliyor. Yükselen tansiyonun ardından, yaylıların portenin tepelerinden aşağı doğru yavaşça düştüğünü görüyoruz. En son ölçülerde tuba da yaylılara eşlik ediyor, ve dananın kuyruğunun koptuğu yerdeyiz: Ruslar geri dönüyor. Geri dönüş, baştaki dua ile oluyor. Ama duanın baştaki narin havası gitmiş; dua, korkunç kararlı, korkunç maskülen halde tepeden buyuran pirinçlere verilmiş ve kilise çanlarının eşlik ettiği bir hücum borusuna dönmüş. Gücünü toplayıp geri dönmüş olan Rusları temsil eden bu ekip, arada Fransız ordusunun (yaylıların) cılız karşılık verme çabalarıyla birkaç kere es verdiği hücumunu, ipin iyice koptuğu noktaya taşıyor. Rusların son taarruzu bir bayram ezgisine benzeyen hareketli bir hava kazanıyor. (Top patlamalarıyla süslü bu kısım, birkaç sene önce ortalığı kasıp kavuran V for Vendetta filminde parlamento binasının patlatıldığı sahnede de kullanılmıştı; yeri gelmişken söyleyeyim, Uvertür'deki zirveye tırmanışı [koşuşu] büyük ölçüde görmezden gelip sadece zirveyi görüntülerine cila niyetine kullanması, bence büyük bir potansiyelden tam olarak yararlanılamaması durumunun örneğidir.) Bu şenlikli hücum havası devam ederken, bu sefer Rusların o dönemdeki milli marşları olan Boje Tsarya Hrani (Tanrı Çar'ı Korusun -- Çaykovski bu marşı Sırpların Osmanlılar karşısındaki mücadelesine destek vermek için bestelediği Slav Marşı'nda da kullanır) devreye giriyor ve eser öylece noktalanıyor.
"Bu kadar laf ettin, nasıl bir şey bu uvertür?" diye soracak olursanız, aşağıya Uvertür'ün benim şimdiye kadar dinlediğim 8-9 yorumunun içinde en güzel olanını koymaya çalışacağım; dinleyiniz, dinlettiriniz. Hatta tavsiyem, sesi de kökleyiniz; ama konu komşuyu da hesap etmeyi unutmayınız. Eser burada üstat Bernard Haitink yönetimindeki Koninklijk Concertgebouworkest (Hollanda Kraliyet Orkestrası) tarafından kaydedilmiş, 1994 senesinde:
1812 Uvertürü, bestelendiği günden beri görece kolay takip edilebilir programından ve sansasyonel içeriğinden ötürü hep sevilen, sıkça çalınan bir eser olmuş. Sovyetler Birliği döneminde, özellikle de İkinci Dünya Savaşı sonrasında savaş esnasındaki direnişi kökleştirmek amacındaki rejim tarafından sık sık çaldırılıp hatırlatılmış. Fakat Çaykovski'nin kilise dualarını ve Çar'a dua eden dönemin milli marşı kullanması tolere edilememiş. Rejim inanılmaz bir cüretle buraları sansürleyivermiş; yerlerine başka parçalar montelemiş. Sovyet rejiminin altın makasıyla epey darbeler alan Uvertür'ü esas yıkan darbe ise, 1974 yılında Amerika'da 4 Temmuz Bağımsızlık Günü kutlamaları çerçevesinde vereceği konserin programına eseri ekleyen "Boston Pops" adlı orkestradan gelmiş. Gerçek top patlamaları eşliğinde gerçekleştirilen konserin yarattığı sansasyon sonucu, hayli geleneksel bir Rus tarafından, 1880 yılında, ülkesinin 70 sene önce Fransızlarla yaptığı bir savaşın anısına yazılan 1812 Uvertürü, Amerikan popüler kültürünün 4 Temmuz etkinlikleri repertuvarına bir daha çıkmamacasına girmiş. Bugün her 4 Temmuz'da Amerika'nın dört bir yanında 1812 Uvertürü çalınıyor, eserin ilgili yerlerindeki havai fişek patlamalarına ellerindeki Budweiser şişelerini kaldırarak mukabele eden özgür ve vatansever Amerikalılar da Çaykovski'nin müziği eşliğinde dans ediyor. Hatta içlerinden bazıları, samimi olaral, eserde Amerika'nın 1812 senesinde İngiltere ile giriştiği bir kapışmanın konu edildiğini düşünüyor.
Arkadaşlarımca yine elitistlikle suçlanacağım (belki de söz konusu olan Amerikanlar olduğu için dayanışmacı takılmaz, bir şey demezler) ama bana göre o vauuuuu seslerinden, bayrak sallamalarına, dev ekran ile sahnedeki yıldızlardan sahnedeki orkestranın yorumuna kadar, yani tepeden kâbus gibi bir video. Muhtemelen Uvertür burada düştüğünden daha acıklı bir duruma düşemez; ama yine de eser hakkındaki son yorumum bir YouTube yorumcusunun dediği gibi olacak: "badass song, srsly".
2 yorum:
Türkçe kaynak kıtlığı olan yerde bu detaylı anlatım için gerçekten teşekkürler
Ben teşekkür ederim sevgili adsız.
Yorum Gönder