19 Kasım 2010

Atatürk ve iller (birinci bölüm)

"Niye?" diyeceksiniz, biliyorum ama yine de şu ufak, eğlencelik araştırmanın ilk bulgularını paylaşacağım. Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye'de bulunan şehirler hakkında söylediği sözleri derliyorum. Başlangıçta belirgin bir amacım da vardı ama bu amacı unuttum; artık sadece süreç içinde kamusal/sivil bir dolu siteye girip çıkmanın ve güncel/tarihi binbir değişik mim'e şahit olmanın hazzı için devam ediyorum. Bu postta, Ankara'dan Mersin'e kadar olan 33 il için bulduğum şeyler var. Plaka numaraları listesinin sonuna kadar gitmeye de niyetliyim, çünkü gerçekten çok eğlenceli bir şey. Sırayla illeri seçiyorum ve google'da "Atatürk ve x", "Atatürk ve ilimiz" x, Atatürk "x hakkında" demiştir gibi aramalar yapıyorum. Onlarca valiliğin sitesi tek bir şablon üzerine yapıldığı için hepsinde bir "Atatürk köşesi" oluyor. Bazen valinin verdiği 10 Kasım konuşmaları yardım ediyor. Valilik sitelerinin yetersiz kaldığı noktada ilde çalışan amatör/profesyonel tarihçilerin, öğretmenlerin, askeri personelin kendi imkânlarıyla yazdığı şeyler, bazen de ilgisiz sivil toplum kuruluşlarının siteleri devreye giriyor. Her ilin adını, izleyen alıntıyı aldığım internet sayfasına linkledim. Bu sayfalara birer göz atmanızı öneririm.

İçeriğe dair öyle uzun boylu çıkarımlar, cins cins okumalar, soyutlamalar filan yapmak istemiyorum. Bu, gördüğüm yazılardan doğrudan aldığım keyfe biraz turp sıkmak olur. Yalnızca bazı pattern'lara değinebilirim. Çok sayıda il, kendilerini cumhuriyet tarihine önemli bir noktadan bağlayabilmek için Atatürk'ün en kritik kararları kendi sınırları içerisindeyken aldığını iddia ediyor. Özellikle, anlatıdaki mihenk taşı konumları itiraz edilemez derecede net olan Erzurum, Amasya, Sivas gibi illerin etrafındaki iller, kendilerini de fotoğrafa eklemeye çalışıyor. Yine çok sayıda ilde, hele de Kurtuluş Savaşı esnasında işgâl görmemiş yerlerde, "Atatürk'ün x'e gelişi" günleri kutlanıyor; ki Ankara'da, Allahın 27 Aralık'ında az ayaz yemedik bu günün törenleri yüzünden. Sinop'taki (ikinci yazıya kaldı) "Ne olur Sinop'un yarı güzelliği Ankara'da olsaydı" yazısını ve Antalya'daki "Şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir" yazısını heykelleştirilmiş halde görmüştüm. Hatta Antalya otogarında İngilizcesi bile vardı sticker olarak. Burada geçen diğer sözlerin de ilgili ile ait bir görülecek yere kazındığından, hiç olmadı Atatürk heykel ve büstlerinin kaidelerine işlendiğinden de adım gibi eminim. Bir gün bu sözlerin bu şehirlerdeki izlerini sürmeyi de çok isterim.

Yazı içinde çok fazla copy-paste olduğu için yazının biçimi yer yer yamuk yumuk hale gelmiş olabilir. Son olarak bunun için de kusuruma bakmayın diyeyim ve başlayalım:

Adana:
Bunu kendisi, Büyük Zaferden sonra 15 Mart 1923 günü Adana'ya ilk geldiğinde "Bende bu vakayiin ilk hissi teşebbüsü, bu memlekette, bu güzel Adana'da doğmuştur." diyerek açıklamıştır. Bu açıdan, Atatürk'ün zaferlerle dolu askeri ve siyasi hayatında, Adana'nın özel bir yeri vardır.

Amasya:
"Ben milletin mevcudiyetine hürmet iradesine riayet şartını esas olarak ihtiva eden bir itilafnâmeyi o murahhasa burada imza ettirmiştim.”
“İşte bu itibarla Amasya İnkılap ve Cumhuriyet tarihinde daima ehemmiyetini muhafaza edecek mevki ihraz eylemiştir.
"

Ankara:
"Ankara ve Ankaralıların benim gönlümde bambaşka bir yeri vardır"

Antalya:
"Daha sonra karadan bugünkü Lara yolu üzerinde Rumkuş mevkiine gidildi. Atatürk oradan denizi, karşı sahilleri, karla örtülü Beydağları’ nı uzun uzun seyretti ve “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir” demekten kendini alamadı. Bulunduğu yerin adını yanındakilere sorduğunda “Rumkuş” olduğunu öğrenince Türk topraklarında Türkçe adın olması gerektiğini söyleyerek adının “Erenkuş” olarak değiştirilmesini istedi."

Bitlis:
(Bu alıntı doğrudan doğruya Bitlis hakkında değil ama Bitlis'te dile getirilmiş) “Burası çok güzel yerler. Burada bir Şark Üniversitesinin kurulması gereklidir

Bolu:
"Bolu Halkevinde bir gece kaldım. Bolu’nun güzelliğinden, halkın coşkun sevinçlerinden çok mütehassis oldum."
[...]
Atatürk Edirne'de
Sonra, Fırka'ya çıkıldı. Kendisine tahsis edilen odaya doğru ilerlerken merdivende bir an durakladı. Ilıca, Karacasu taraflarına baktı. Recep Peker'e: "Bolu'yu Ankara'dan önce görmeliydim..." dedi. Bu söz, Bolulularca, sonraları değişik şekilde yorumlandı."Yoksa, Gazi, Bolu'yu başkent yapamadığına mı hayıflanıyordu." Fırka'da, üst düzeyde ve halkın temsilcileri ile fikir alışverişinde bulunuldu.

Diyarbakır:
"Yirmi yıl sonra tekrar Diyarbakır'da bulunuyorum. Dünyanın en güzel ve en modern bir binası içinde, modern, nefis bir müziği dinleyerek... Beşeriyetin medeni bir halkı huzurunda, bu halkın evinde duyduğu zevk ve saadetin ne kadar büyük olduğunu elbette ki takdir edersiniz. Bunu kaydetmekle bahtiyarım." (Bu konuşmanın ertesi günü Diyarbakır'ın "Diyarbekir" olan adı bugünkü haline çevrilmiş.)
Erzincanlıların kendisi için gösterdikleri sevgi ve bağlılığa teşekkür ettikten sonra: “Erzincan’ın az zamanda layık olduğu ve Cumhuriyetin kendisinden beklediği mertebede nur ve feyz kaynağı olacağına tamamen inanıyorum” dedi.
Hemşehrilik Belgesi, Gaziantep Belediye Başkanı Hamdi Kutlar’ın bir konuşmasıyla Atatürk’e verildi. Atatürk teşekkür ederek "Gaziantep güzel şehir, Gaziantep’liler vatansever, cesur ve çok çalışkandır. Bu şehir her hizmete layıktır. Gereken her yardım yapılacaktır" dedi.
"Türküm diyen her şehir, her kasaba ve en küçük Türk köyü, Gaziantepliler’i kahramanlık örneği olarak alabilir"
(Malum nedenden ötürü bu il hakkında çok söz var) "Hatay’daki mücadelelerin gaye ve hedefini biliyorum. İlk günden beri de bu mücadeleleri takip ediyor, imkânlarımızın müsadesi nispetinde destek oluyoruz. Hatay, zaten Misak-ı Millî sınırlarımız içerisindedir"
Hatay benim şahsî davamdır. Şakaya gelmeyeceğini bilmelisiniz
Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde kalamaz
(Önce şuraya da bir bakın isterseniz; Atatürk'ün seyahatleri biraz tatsız olaylara da sahne olmuş. İzleyen alıntı, o adresteki yazıda aktarılan "Ermeniler Rumlar bu binaları yaparken siz ne yapıyordunuz?" anekdotuyla ilgili olabilir gibime geldi.) "Mersinliler, Memleketiniz, beldeniz Türkiye'nin çok mühim bir noktasında bulunuyor.Çok mühim ticaret noktasıdır. Memleketiniz, bütün dünya ile Türkiye'nin irtibatı noktasının en mühim bir noktasıdır. Bunu sizler benden iyi biliyorsunuz. Fakat bilmelisiniz ki -açık söyleyeyim- memleketinize hakim bulunmuyorsunuz. Memleketinize sahip olabilmek için yeni çok mühim çalışma devresine giriyorsunuz. Geçmişte maruz kaldığınız mahrumiyetlerden çektiğiniz elemler, azaplar büyük olmuştur. Bunu sizler iyi takdir etmişsinizdir. Tekerrür etmesin."

Hakkında bir şey bulamadıklarım:
Adıyaman (1954'te il oldu) -- Afyonkarahisar -- Ağrı -- Artvin (1936'da il oldu) -- Aydın -- Balıkesir -- Bingöl (1936'da il oldu) -- Burdur -- Bursa (bu ile 18 ziyarette bulunmuş ama il hakkında özel bir cümlesi kaydedilmemiş) -- Çanakkale (Çanakkale Savaşı'ndan bağımsız olarak yalnızca kentten bahsettiği bir alıntı bulamadım) -- Çankırı (Kastamonu'da açıklanan şapka devriminin, ilk olarak, Atatürk'ün aynı gezi kapsamında ziyaret ettiği Çankırı'da uygulandığı iddiaları var; bir de, Atatürk deniz ve tren yoluna kapalı bir ilde olmalarına rağmen kendisine banyo hazırladıkları için Çankırılıları incelikli buluyor, ama şehre dair söz yok) -- Çorum -- Denizli ("Halka muhabbetimi iletiniz" vs.) -- Edirne (Edirne'yi ziyaretlerinden Selimiye Camii'nin kubbesindeki ayeti okuyup hocaya anlamını sorması anekdotu kalmış) -- Elazığ (Hem şehrin, hem de şehirde bir gölün ismini değiştirmiş; Elazığ'a da "Doğu'nun Yalova'sı" adını takmış) -- Erzurum -- Eskişehir (22 ziyaret, özel bir değini yok) -- Giresun -- Gümüşhane (1925'te il oldu) -- Isparta (Şehirdeki bir adayı çok beğenmiş ve adanın tapusu üzerine yapılarak kendisine hediye verilmiş)     

3 yorum:

Kinpiefe dedi ki...

Arada Dersim kaynamış sanki ama sanırım onu Tunceli maddesi altında inceleyeceksin.

Kinpiefe dedi ki...

Unutmuşum dün yazmayı, bu konuda "İstiklal harbinde ...." gibi Kurtuluş savaşında belirli şehirlerin rollerini anlatan kitaplarda da büyük ihtimalle enteresan bilgiler vardır.

Redingot dedi ki...

Bak hakikaten o tarz yayınlar hazinedir, onu düşünmemiştim. Ama google bazlı amatör araştırmacının boyunu aşıyor onlar tabii.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails